18 Temmuz 2007 Çarşamba

tespit black flag

Geçen Pazar uzun yıllardır tanıdığım 3 arkadaşımla kahvaltı ederken İstanbul'a ilk kez gelen bir arkadaşımıza İstanbul'un bize göre Black Flag noktalarını tespit ettik, mesela eminönündeki yüz tane çalar saatin aynı anda çaldığı ve 50 kuruşa lahmacun alabileceğiniz altgeçit, soonraaa tünel ve labirentlerle dolu Üsküdarın şu anki hali, sonraaaa Harem, ve bğıran adamlar, ve esenler tabiiki...Daha bi sürü vardır aklınıza neler gelio sizin?

6 yorum:

sebnem dedi ki...

tam olarak ne kastettiğinizi anlamadım ben şahsen. mesela ben o alt geçiti severim. öte yandan üsküdar ve esenler kabus gibi.

fatih-unkapanı arasındaki haşim işcan geçidi ve oradaki otobüs durakları olabilir belki.. hangi otobüsün nerede durduğu kimin ne beklediği anlaşılmayan, egsoz ve gürültü dolu tuhaf bir yer. üstelik bir de çılgınca her yerde bisikletler var. sayılır mı?

eylem dedi ki...

bu tespitin blogu anında bir mimarlık forumuna dönüştürebileceğinden korkmakla beraber yorumumu yine de yapacağım, ben bu black flag verdiğiniz mekanların biçoğunu bi şekilde sevmekteyim galiba, o bisikletlerin özellikle akşam, aydınlatma ile inanılmaz bi görüntüsü oluyor bana göre yada harem'in içinde bulunmaktan pek hoşlanmasam da kaosunu seviyorum, benim asıl dayanamadığım yerler ise tophane'deki nargileciler mesela,hiçbir özelliği olmayan bağdat caddesi yada bahçeşehir üniversitesi önündeki saçma sapan beach club tadındaki, cafelerin olduğu mekan...gibigibi.

b dedi ki...

orda olmayı sevmesem de kaosunu seviyorum evet mimar....:)

sebnem dedi ki...

kaos olsun ama ben gitmiyim, gecekondu olsun ama ben içinde yaşamiim.. gerçek bir mimar yorumu:)

eylem dedi ki...

biliyodum saldırcağınızı:) siz de elitist yaklaşıyorsunuz ben de.

sebnem dedi ki...

esefle kınıyorum.
neye ne zaman elitist yaklaştık.

şartlandırıldığımız mimarlık anlayışı seçkinci değil seçkin olma derdinde bi kere. hastasıyız mimarsız mimarlığın ama işte kendimizi içine yerleştiremiyoruz. o da olsa hayat bambaşka olurdu zaten..