30 Haziran 2007 Cumartesi

tespit

bu aralar kimsenin pek bisey tespit etmedigini tespit ettim..

29 Haziran 2007 Cuma

tespit cuması

haziran bitti...
bugün esinti çok güzel...
cuma da hem...
nevizade gerek, rakı gerek, peynir gerek, kavun gerek...
yoksa, asmalımescit gerek,
bira gerek, patates kızartması gerek...
aslında en güzeli ortaköy, ona da şal gerek...
ne bayık bi cuma...
silkelenmek gerek...
eşi-dostu özlediğimi tespit ettim...

tespit-bulantı

bazen mide bulantısının o kadar da kötü bişey olmadığını tespit ettim.

28 Haziran 2007 Perşembe

tespit_ifade + bonus tembih_ayran

bazen insanın kendisini ifade etmesi için 1 kelime yetio, bazense 1 saat dil dökmek bile işe yaramıyor. sözlü diyalog içerisinde bu durum anlaşılabiliyor, yani 1 kelime söyledin veya konuştun konuştun bi saat baktın anlamadı, ya anlamadığını anlar ve pes edersin ya da devam edersin anlatmaya.. ama işte karşı tarafı görmeden veya duymadan ona bişeyler anlatmaya, kendini bi şekilde ifade etmeye çalışıosan kendinden başkasını anlaşılmanın ölçütü olarak alamazsın. bu nedenle diorm ki yaz sıcağında çalışmanız gerekiyorsa, yemekte bi bardak ayran içmeyin; içebileceğiniz başka bi içecek yoksa bile..

26 Haziran 2007 Salı

tespit

sıcak ötesi

23 Haziran 2007 Cumartesi

tespit- gaz kadinlar -p.magden tespiti-

hizimi alamayaraktan p.magden tespitini buraya kopyala yapistir yapiyorum.. aynen katiliyorum ve korkuyorum..

22 Haziran 2007 Cuma

tembih

içinden bi türlü çıkamadığınız ruh halleri vardır, "durma" gibi, hiç bişi için çaba göstermemek, uğraşmamak, geçip gitmesine izin vermek.. bugün farkettim ki artık fiziksel olarak da duruyorum, ne film izlemek ne müzik dinlemek ne dışarı çıkmak, üstüme birşey koymuşlar gibi hissediyorum,imdat.
bişi tembih etmem gerekiyorsa da eğer böle bişi hissederseniz hemen silkelenin zira pek hoş bişi değil (bunları burda neden yazdığımı düşünüp duruyorum en başından beri ki aldığım cvp da hoş değil, neyse o da bana kalsın)

iç-dış tespit tembih tenkit

içi dışında olmanın saçmasapan bişey olduğunu tespit ettim, bu sıcakta çok konuşmanın enerji kaybı olduğunu tespit ettim, tenkit edemedim ama kendime tembih olsun ki; sus artık sus!

21 Haziran 2007 Perşembe

tespit-küçük kız modası

yaz geldi...
ve ben şu bi askılı bluzun üzerine bitane daha giyme, sonra üzerine bitane daha giyme, hepsinin içine bi başka strapless body giyme ve bunların renkleriyle iğrenç korkunç kombinasyonlar yaratma modasına kıl olduğumu tespit ettim!
rengarenk ayakkabılar var bi de, onnar iyi...
zaten ayakkabı başlıbaşına güzel bişey ve bi itiraf; hergün bi ayakkabı alabildiğim aydınlık yarınlar hayal etmekteyim...

19 Haziran 2007 Salı

dua-tespit

bi şarkı var bilirsiniz, "misery is a butterfly"

tespit_gökçe'yi öpücem

Bazen başıma güzel bir şey geldiğinde arkadaşlarımın benden çok sevindiğini az önce bir kez daha tespit ettim. O arkadaşları gidip öpmek gerekiyor. En kısa zamanda. Bu da kendime tembih.

16 Haziran 2007 Cumartesi

tespit

birazdan dışarı çıkmam lazım ama hiç istemiyorum, aynı insanlar, aynı dolmuş, aynı vapur, aynı yerler, şu anda tek istediğim şeyin bir tatil olduğunu fark ettim, mavi pencereleri olan beyaz evler istiyorum, sessiz sakin ve mümkünse yanımda şu anki hayatıma ait tanıdığım kimse olsun istemiyorum, belki de hiç geri dönmem, evet çok sıkıldım.

15 Haziran 2007 Cuma

tembih-bilgisayar başı

bizler gibi bilgisayar başı insanlarına eğer boyun fıtığı durumları yok ise tembihler ardı ardına buyrun egzersizler:
bel ağrıları için egzersizler
omuz ağrıları için egzersizler
boyun ağrıları için egzersizler
bir de şöyle şeyler varki dikkatle okumanızı tembihliyorum...sevgiler.

14 Haziran 2007 Perşembe

tespit_sigorta sağlık vs.

sabah ofise bi adam geldi. sigortacıymış. patronuma poliçe pazarlamaya çalıştı saatlerce. ben zaten bu sağlık sigortalarından, rutin doktor kontrollerinden pek hoşlanmam adamı dinledikçe iyice sinir oldum. insanları hastalıklarına, boylarına, kilolarına hatta abartıp annesinin, babasının hayatta olup olmamasına göre sınıflandırıyorlar. "sık sık çekap yaptırıo musunuz?" "aman aman iyi ihmal etmeyin." "herhangi bi sağlık problemi yok inşallah?" "siz hiç doğurmadınız değil mi? peki istedinizde mi olmadı?" " doğurmayan kadınlarda kanser riski artıyormuş diyorlar" "anne baba hayatta değil mi? iyi o zaman siz de uzun yaşarsınız heralde" ayıp ya herşeyden önce böyle sorular sorulur mu? daha soruyu sorarken yargılamaya başlıyorlar insanları!
bu kadar vıkladın tespit ne derseniz, ben aslında böyle sorular soruluyor olmasına delice sinirlendiğimi tespit ettim, bu soruların sorulmasını normal karşılayanlara daha da çok sinirleniyorum bu da benim bonusum olsun :)

tespit_göz

bundan iki gün öncesine kadar, ayağımda çıkan tepecik yüzünden rahat yürüyememem ve hareketlerimin kısıtlanmasından dolayı, en önemli ve elzem organın ayak olduğunu düşünürken, şimdi en hayati organın göz olduğunu tespit ettim. iki gündür gözlerimin acıması yüzünden, devamlı bi uyku özlemi içindeyim, devamlı uyumak istiyorum, kaç saat uyumuş olursam hiçbirşey düzelmiyor, çok sinirliyim.

içses: acaba depresyonda mıyım?? yok canım ne alaka.

12 Haziran 2007 Salı

tembih

okul biterbitmez, hele ki bitmeden siz siz olun çalışmaya başlamayın, okul bitmeden mümkünse zengin bir sevgili edinin ve elinizden kaçırmaqmaya bakın, inanın bana okuduğunuz bi dünya hegel kitabından ya da gittiğiniz çılgın konserlerden veya heidegerin varlık felsefesinden, bi sürüüüü şeyden daha önemli bu tembihlerim...severim sizi bilirsiniz. ah bi de kendimi seveydim.

tespit_sıkıntı + bonus tembih

sıkıntının geçici olduğunu tespit ettim. benzer şekilde mutluluk da.. hem zaten biri olmadan diğerinin değerini bilemiyor insan.. hayat tam da bu ikilemler arasında gidip gelirken yaşanıyor , ama bunun hayat olmadığından şikayet ediliyor, oysa ki hayat hep güzellikler, mutluluklar içinde geçse sıkıcı olur, ki bu da ayrı bi ironi oluşturur. o yüzden ilk defa(ve kim bilir belki de sondefa) tembihliyorm ki sıkılınca o sıkıntıyı nesneleştirin, söylenerek onu öyle bi hale getirin ki sıkıntı sıkıntı olduğunu unutsun, ve yerini mutluluğa bıraksın..

tespit_küfür

"mi sono rotto le balle".. die bişey oğrendim dün sevgili patronumdan... bi saat türkçesini aradım. "kafamı patlattılar" gibi bişey.
ama yakışırından 45 yaşındaki patronuma "kafamı s.ktiler" i öğretmek zorunda kaldım öğlen yemeğinde...
gerçek türkçesi ise "t.ş.kl.rımı patlattılar"

bi dili öğrendiğini gerçekten anladığın zaman küfretmeyi keşfettiğin zaman:) bunun için de küfredilen zor hayat şartlarının içinde bulunman lazim.

11 Haziran 2007 Pazartesi

tespit-iş güç

işimi çok sevmeme rağmen bağzen naralar atıp kaçasın gelio, o an orda olmak istemiyorum, bu aralar epey mutsuz olduğumu tespit ettim, bunu umuma açmamın da pek doğru olmadığını tespit ettim, ama işte bu da bi şekilde günümüzün nara atma yöntemi deilmi..kaçılın ulan,!

tespit_anlaşılma sorunsalı

Bazen her ne kadar kendinizi ifade ettiğinizi düşünseniz, hatta kimi zaman kırıcı olabilecek şekilde fazlasıyla ifade etseniz de en yakınınızdaki, sizi en çok dinleyen insanlar sizi hiç anlamamış olabiliyorlar. Öyle şeyler yapıyorlar ki konuşmanın anlamı olmadığını fark ediyorsunuz. O zaman anlaşılmakta direnmemek lazım belki de.

8 Haziran 2007 Cuma

tespit_otokontrol

bana hep yamuk yapıyor bu otokontrol.. en gerekli zamanlarda bi anda ortadan kayboluveriyor; telafisi olmayan bir cümleyi telaffuz etmeme sebep oluyor..kimi zaman da gark ediyor ve bir türlü gitmek bilmiyor; orda öölecene duruyor ve gerçekleştirmek istediklerimin engeli oluveriyor. ama ben biliorm otokontrol kontrolsüzlüğü hep fazla düşünmekten oluyor. işte burda da saçmalıyor; fazla düşünmemi engellemediği gibi düşüncelerimin sonucu olması gereken eylemlerimi engelleyiveriyor. . çok dertliyim, hatta müzdaribim bu otokontrol(üm) yüzünden..

7 Haziran 2007 Perşembe

tespit-tespittembih

bu "tespittembih" işi iyi oldu, ortak bi günce bi anlamda, çok değil bi altı ay sonra okurken çok eğlencez, herşey hızla değişiyor çünkü...
tuhaf bi sosyallik...
yalnız leylanın da dedi gibi bazı günler tek sosyaliğimiz bu oluyo, işte o acıklı biraz...
ama neyse, otoriteye afferim diyoruz...

tespit+tembih _incesaz

incesaz ve muadili ürünler gündüz gündüz dinlenmemelidir yoksa bünyede acil "rakı, roka & balık" ihtiyacı doğurabilir, en sıkı çalışmanız gereken dönemde -hiç de bitmez bu dönem niyeyse- konsantrasyonunuzu mahvedebilir. Gece de dinlenecekse ölçülü içilmeli hadi o da yapılamadı ise, yanlış mesajlar, gereksiz telefon konuşmaları ile sonlanan garip durumlardan kaçınmak için telefon, bilgisayar gibi iletişim araçlarından uzak durmalı veya uzak tutacak arkadaşlarla olunmalıdır. çoook tehlikeli çoook :)

tespit-acele

vapurdan inmeden önce herkes bi panik olup sinir bozmuyor mu bazen, ama dün şu farkettim ki erkelerin nerdeyse hepsi hemecik kalkıyor ama kadınlar daha sakin, bekleyebiliyorlar, hemen aklıma bir Uşak'lı atasözü geldi "erkek sel, kadın göldür"

6 Haziran 2007 Çarşamba

hem tespit -hem tembih-şimdi bakalım nolucak

tespit, etmem de etmem, tembih avşar bunu okusun adam olsun..

tespit sanırsam-Sadece Sıkıntı

of allahım, çok sıkıldım..içim şişti..uleeeynnn diye bağırmak istiyorum şöyle bi..

tesbih_insanlar değişmiyor

Bir insanla (sevgili ya da arkadaş olması fark etmiyor şu durumda) ilişkinizi karar vererek bitirdiyseniz, kesinlikle mantıklı bir nedeni vardır. Zaman geçip neden kızdığınızı, üzüldüğünüzü ve neden bu kararı aldığınızı unutmuş olabilirsiniz, ancak birden bire bu neden yeniden karşınıza çıkabilir, hatta çıkabilir değil, çıkar. Yumuşayıp buzları eritmeye karar vermeden önce tekrar tekrar düşünün derim. Nedeniniz sizi hala üzüyorsa, bu tutumunuzu sürdürmek doğru bir hareket olabilir.
İnsanlar değişmiyor, yalnızca eskiyorlar.

tembih-tez danışmanı öğrencisi ilişkisi

tez danışmanınızdan kaçmayın, bunun hızlıca bir alışkanlık haline geleceği ve daha vahim sonuçlara yol açabileceğini unutmayın.. Tez danışmanından kaçmak standart bir tez öğrencisi davranış kalıbıdır, kendinizi yalnız hissetmeyin www.phdcomics.com okuyun, üzülmeyin herşey yetişir.

tespit-tembih bi arada

tespit çok yoruldum, tembih beni yormayın...

5 Haziran 2007 Salı

tembih_farkındalık

"Farkındalık" bir kez oluştu mu bir daha kolay kolay geri dönüşü olmuyormuş. Geri dönüşü olmayan durumlar ödünüzü patlatıyorsa, neyi fark edeceğinize dikkat etmeniz gerekiyor. Özellikle geçmişi kurcalamaya meyilliyseniz, profesyonel yardım eşliğinde yapmanız tavsiye edilir.

4 Haziran 2007 Pazartesi

tembih_nil dinleyin!

Son zamanlarda bir şekilde aynı ortamda bulunduğum kariyerlerinin doruk noktasında olan ama kocamaaaaan evlerinde tek başlarına yaşayan kadınları gördükçe geleceğimden korkmaya başlıyorum ve Cocorosie’den şu şarkı çalmaya başlıyor:
Even when you're down and out - I just wanted to be your housewife - All I wanted was to be your housewife - I'll iron your clothes - I'll shine your shoes - I'll make your bed - And cook your food - I'll never cheat
Ama bir şarkı uzunluğunda yaşadığım bu (gereksiz/haklı:)) kaygıları hemen arkalara biryerlere itiyorum.


anne benim uçmam gerek, istemiyorum pilav yapmak:)

3 Haziran 2007 Pazar

tespit-şarkı

Yılda bir ya da 2 dafa giymediğim kıyafetlerimi, ayakkabılarımı büyükçe bir poşete doldurup hayır kurumuna veriyorum,dolabım boşalıyo ve yenilere yer açılıyo...Aynı şeyi bazı eski püskü şarkılara yapabilmek istiyorum, bi poşete doldurmak ve ihtiyacı olan birine vermek...ama şarkılar çoğu zaman bumerang gibi...atıyorum geri geliyolar.Bir de yıllarca dinlesem hiç ama hiç eskimeyenler var...anane yadigarı.

tespit combo-yurtdisi, evden uzak olma psikolojisi

yurtdisina cikmak bazi bunyelerde radikal karakter degisikliklerine neden oluyor, kalender her isini kendi yapan olumlu, uyumlu kadinlar huysuz anneanneler oluyorlar birden, ya da tersi. uzun sureli kalislar cogu bunyede ortak bir durum olarak koyu kahve milliyetcilik seklinde tezahur ederken kisa sureli kalislar farklilasan etkiler yaratiyor... havaalanina adim atildigi andan itibaren baslayan bu ruhsal ve yer yer fiziksel degisiklik kendini "butun yemekler kokuyor", "kimse beni anlamiyor", "heryer pis","hersey de ters gidiyor" olarak gosteriyor. Ve gercekten de bu insanlar icin hersey ters gidiyor. (bkz. 20 kisilik ekibin en kucuk odasi, sicak su sisteminin banyoya girecekken arizaya girmesi, gidilmek istenen yerlerin senelik tadilata girmesi, sadece o kisinin yemeginin bozuk olmasi, sinek dusmesi vs.) karma diye bisi var galiba, ters baslanan ters dusunulen hersey ters gitme potansiyeline sahip, polyanna şekerine donmeden arada biryerlerde olmak lazim.. bu da bonus tembih

tuttembih

.......................................................
kendi-n-den ' i bulunca tutunmak lazim
.......................................................

ekmekpeynirzeytin_tembih

kız arkadaşlar lazım, sevgili var diye onları ekmemek lazim yeri gelince sevgiliyi bile ekmek lazim... peynirin beyazından yemek lazım.
bekleyin!! gelince ben de istiyorum kızkıza_kızkıza bırakın sevgililerinizi yenisini de yapmayın daha :)

zeytin gözlü bi kedi gördüm galiba!
*otorite ablama hürmetler:) yazının kendisi turuncu zaten...

tıngır_tespit


şarkıların canlı olmaları ne komik. timeline’ımızda belli karelere monte edilmiş, hani hayat hikayeni alıp bi film yapsalar, o filmin fon müzikleri olabilecek cinsten şarkılar var. birbirini takip eden hiçbir şarkı kesilerek bitmiyor; değişiyorlar, dönüşüyorlar ve hatta ölüp ölüp yeniden diriliyorlar, nüksediyorlar zaman zaman. “yavaşça solarak” birbirlerinin içine giriyorlar.
hayatı bölümlere ayırmaya yarıyorlar. kitabın “içindekiler” kısmında bölüm başlığının yanında parantez içinde yazılıyorlar çünkü o dilim, o şarkı olmadan okunsa bi anlam ifade edemez…

ve bir süreliğine iğne_atsan_yere_düşmez iken bu şarkıları dinleyince içimde… birkaç süre sonra bitiyor ve anlayamıyorum o bindokuzyüzseksendört tane hissin nereye kaybolduğunu ta ki yıllar yıllar sonra yeniden kulağıma takılıverdiğinde notalar… beyinlerimizin vücutlarımıza bahşettiği köprüleme ve depolama hizmetlerinin mükemmelliğine şaşırtırcasına canlı ve net, anın kokusundan, rüzgarının şiddetine kadar yeniden geliveren anılara bakakalarak…
sonra…. piyano tıngırtısında asılı kalıveriyorum öylece…

2 Haziran 2007 Cumartesi

tespit_topuklu ayakkabı

ayağımda çıkan ve yürümemi engelleyen saçma sapan şey yüzünden doktora giderken o kadar korkuyordum ki, ya bana bundan sonra topuklu ayakkabı giyemezsin derse diye, nedensizce aldığım ve giymeyi hep bir sonraki güne ertelediğim topuklu ayakkabılarım gözümün önünden gitmiyordu, eğer hiçbir sorun yok istediğin ayakkabıyı giyebilirsin derse ilk işim onları giymek olacaktı ki, yüksek taban (düz tabanın tersi imiş) olduğum için bundan böyle topuklu ayakkabı giymem gerektiği söylenince, aklımdan istemsizce hangi ayakkabıyı hangi kıyafetle giymeli acaba yada yeni etekmi alsam die geçirmeye başladım, ayağımın acısı gitmişti bile,.. aradan geçen on gün boyunca bir kere bile topuklu ayakkabı giymedim evet ama şunu farkettim ki spor ayakkabı ve topuklu ayakkabı arasında bir tercih yapmam gerekirse bir gün, hiç tereddüt etmeden topuklu ayakkabıyı seçeceğim.

tembih-abartmak

bazen abartsanız da her zaman abartmayın, abartan biri olarak söylüyorum, yorgunluk oluyo başka bi zararı yok da...

1 Haziran 2007 Cuma

tespit_kendine saklamak

Dün Onur'la konuşurken, artık içimde yeni şeylerle ilgili güzel bir his olduğunda kimseye söylemek istemediğimi fark ettim. Ufacık da olsa bir heyecan hissediyorsam bunu kendime saklamak istiyorum ki, bozulmasın.
İyice teyze oldum. (Bu da bonus tespit.)

TESPİT-yorgunluk

Sabahın köründe işe gidip hemde epey stresli bir iş gününün ardından eve geldiğim saatten beri "nedensellik yerine olasılık paradigması" üzerine şu an itibariyle saat 01.50 ye kadar makale yazdığımı farkedince yorgunluğumun "olasılık" la ilgisi olmadığını gayet net bir biçimde nedensellik ilkesine dayandığını tespit etmiş bulunuyorum, çok geri kafalıyım çooook...