24 Aralık 2007 Pazartesi

Tembih_sinir bozukluğu

İçimden geçenleri bir türlü anlamlı bir yazıya çevirememenin mutsuzluğu içindeyim, ki bu mutsuzluk zaten ilk başta yazmaya çalışmama neden olan diğer mutsuzluk, endişe, can acısı gibi garip hislerle birleşerek iyice korkunç bir hale geldi. Yaklaşık 2 saattir yazabildiğim tek manalı şey, ne kadar küçük ve aciz olduğum ve şeylere ne denli az müdahale edebildiğim. “Oysaki...” diyip tıkandığım, elimden hiç bir şey gelmediğini fark ettiğim ve kusmak istediğim bütün anları arka arkaya koysam, muhtemelen hayatımın yarı süresi kadar edebilirler.

Anlatmak istediklerimi zamanında ifade etmeyi becerememiş olduğum ve hala da beceremediğim için feci şekilde canım yanıyor olsa da, tek yaptığımın bunları boktan bir bloga kusmaya çalışmak olması nedeniyle oluşan hayalkırıklığı da bu kızgınlığın ve can acısının üstüne ekleniyor.. (isteğe bağlı olarak; “üstüne eklendiğini tespit ettim” şeklinde okuyabilir ve kurala uydurma çakallığı yapabiliriz.)

Ha, ruh halini tanıdığı ya da tanımadığı insanlara bu kadar pervasızca teşhir etmenin gereksizliği de cabası.

Tembih:
1. terapistler bunun için var.
2. şeyler üstüste geldiğinde insan kendinden beklentilerini azaltabilmeli.
3. keskin sirke küpüne zarar.
4. arkadaşı ihtiyaç olmadan edinmek mantıklı. (teşekkürler fortune cookie)
5. keza manasız bir hobi edinmek de öyle.

3 yorum:

yok dedi ki...

manasız bir hobinin şiddetle destekçisiyim. yoksa şu yaşıma sağlıklı bir vatandaş olarak gelemezdim.

eylem dedi ki...

başka bir sinir bozukluğu durumu olduğu için ve belki bir şekilde empati kurulabilir diye.. bende yaklaşık 3 gündür göğüs kafesimin üzerinde oturduğunu hissettiğim ve nefes almamı engelleyecek kadar beni daraltan o şey ne ise ona arkadaşlık teklif etmeye karar verdim, belki onu anlamaya çalışırsam, ya da o beni,böylece bu parazit ilişki, simbiyotik bir ilişkiye dönüşebilir sanki.
ayrıca evet keskin sirke kesinlikle küpüne zarar.

sebnem dedi ki...

göğüs kafesine oturan şey ya da bütün olarak yutulan kaya diyebilir miyiz acaba?