nasıl gireceğimi bilemediğim bi şekilde bazı insanların hayatında sevgili mi (ya da potansiyeli mi) arkadaş mı bilemedikleri bi insanlarının olmadığını tespit ettim. aynı zamanda bu cümleyi ..olduğunu tespit ettim diye de kurabilirdim. (evet zaten "bazı" sözcüğü böyle durumlar için kullanılır.)
bu insanlar, bu bazı insanların hayatlarında çeşitli şekillerde yer alabilirlermiş bunu da tespit ettim. bu insanlar eski yürümeyen bi ilişkinin hayatına bıraktığı süper bir dost da olabilir, ya da bu dediğimiz boyuta dostluktan da zıplamıştır. arkadaş, hatta dost diyerek pekiştirilebilinecek olan bu sıfatlaştırdığımız kelimenin sahibi insanın hayatımıza nasıl girdiğini herkesin bildiğini varsayarak, karşı cinsten bi insandan en yakın arkadaş yapabilmeyi de atlayarak konuyu irdelemeyi de geçerek sonuca gelirsek; ben bu insanların varlığının hakkımızda hayırlı mı hayırsız mı olduğunu çözemedim.
bence, bu en olmasa da yakın ama genelde bi en yakın arkadaşlığın aslında resmen arkadaşlık adı altında yürümesinin insanların kafalarında yarattıkları ya da yaratmak istemedikleri sevgili kavramları/ön kararları/ilişkiler hakkındaki önyargıları yüzündendir. sonunda yaşanan şeye aslında ilişki de denmiyor, iki taraf da birbirinde istemedikleri özellikleri gördüğünde zaten sadece arkadaşım bana ne de diyebilir, zaten hiç bakmayıp görmeye de bilir, zaten belki de en yakın arkadaş olma safhasında bütün elemeleri geçmiş insan olarak o istemediğin özellikler asla karşına çıkmayabilir. ki bu ilişkimsi arkadaşlık, arkadaşımsı ilişki safhasında sürekli böyle bir beklenti içine girer insan, ne zaman bi tarafımda patlicak diye. ama aslında o seni hiç bi zaman hayal kırıklığına uğratamaz çünkü o zaten o yüzden en iyidir, zaten sendeki kredileri boldur. "ben ilan edilcek sevgili tarafından kıskanılmak istiyorum", ya da "erkek arkadaşımın astronot olmasını istiyorum" gibi basitinden isteklerle kendine ilişki arar insan. hatta insanın kendi gibi olandan hoşlanmadığına dair de ismini vermediğim bi yazarın yazısını okumuşluğum da vardı. bazen de insan kendi vereceği tepkiden korkabilir ve yaşadığından kaçmak isteyebilir, ya da bazen öyle olması gerekebilir.
insanlar sevgili sıfatını yapıştırdığı insandan çok fazla şey beklemekte, sevgili sıfatını bahşettiği insan söz konusu olunca da kendini fazla sorumluluk sahibi hissetmekte.. bunun bi kaçışı olarak da çok sevdiği insandan dost, çok hoşlandığı insanı da sevgili yapabilir insan kendine. olabilir böyle şeyler gençlikte gözlemlediğimiz hareketler. tespitime geldiğimde kızların olayı daha duygusal olarak ele alıp beklediği ilişkiyi yaşayamacağına inancından duygusuzca parantez içinde yaşadığı ilişkiyi harcadığını; erkeklerin mantıklı olarak yaklaşıp, mantıksızca yaşamak istemediği ilişkilerden, edinmek istemediği sorumluluklardan, bazen de sadece ilişki kelimesinden kaçtığı için kolaya yöneldiğini belirtmek isterim. şu yaşıma kadar fazla duygusal insanlar, ya da sevdim mi tam severim tipli insanların karşıdakinden ya da kendisinden korkup da hissiyatlardan kaçtığını gözlemlemiş bulunuyorum.
filmin başında sarfettiğim cümleyi filmin ortasının sonunda tekrar sarfetmek istiyorum, evet, ben bu insanların varlığı hakkımızda hayırlı mıdır değil midir bilemedim. bu insanlar, hayatımızda yaşadığımız ilişkilerin katlanabilirlik çıtasını yükseltiyorlar. ne olursa olsun, hiç bir astronotla aynı iletişimi gerçekleştiremiyo olabilirsin. astronot yüzüne bakıp ne hissettiğini her anlayamadığında aklına o gelir. bazen düşünürsün, o burda olsaydı benim uzaybilimle işim olur muydu. bazenden de fazla onunla her konuştuğun kere kadar kendini sadakatsiz hissedersin. çünkü o en yakındır ve en iyidir.
büyüdüğümüzde daha iyi (iyi derken bi çok sıfat barındırdım aslında içinde) seçimler yapabileceğimizi tespit ettim, siz etmedinizse tembih ediyorum, büyüyün. ama yavaş.
3 Şubat 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
tespittembih e yazilmis en uzun yaziyla tarihe gectin kutlarim:)
evet.zor mesele
ben ne yazdığımı anlamadım bazı bazı.
Yorum Gönder