13 Kasım 2008 Perşembe

tespit_çiya

Kadıköy'e neredeyse her gittiğimde uğradığım, bana bakınca "ayy bu yese yese ne kadar yemek yiyebilir ki?" diye düşünenleri şaşırtacak miktarlarda yemek yediğim, yemeklerinin adını aklımda tutmayı beceremediğim, tariflerini çalmak istediğim Çiya'nın hakkında söylenen tüm iyi şeyleri hak eden muhteşem bir kuruluş olduğunu bir kez daha tespit ettim.

Tanıdığım herkesin yavaş yavaş öğrendiği vejeteryanlık maceramın hayatımı sıklıkla zorlaştırmasına alıştım alışmasına, fakat bir çok mekanda hala çok fazla sıkıntı çekiyor ve düşüncesizliklerinden çokça mutsuz oluyorum. Fakat Çiya beni elbette hayalkırıklığına uğratmadı. Yemeklerin başında duran kişiye "hangi yemek etsiz?" diye sorduğumda yüzünde "niye ki?" bakışı oluşmaması bir yana, beni hangi çorbada, hangi pilavda et suyu olduğu konusunda uyardı bile. Online yemek siparişlerinde bu durumların asla belirtilmemesi bir yana (niçin sebze türlüsü istendiğinde etli geliyor? belirtilmemişse tüm sebze/bakliyat yemekleri etli midir?), kalkıp gittiğim mekanlarda dahi "Nohut etli ama size etsiz tarafından koyalım" tavrıyla karşılaştığımı hatırlatmak isterim...

Müesselerden daha fazla incelik talep ediyor, olmadı onları hep Çiya'ya gitmekle tehdit ediyorum:)

1 yorum:

evren dedi ki...

ben her vapurla aksam yemegi saatlerinde gectigimde, ayaklarim ogretilmis gibi beni ciyanin onune getiriyor. her seferinde o ne bu ne peki ya bu diye adamlari bunaltiyorum ve de adlarini icindekiler mutemadiyen unutuyorum. ama tadlari aklimda!!